Zombilerin Tarihteki Varlığı

 
      Merhaba değerli okuyucular. Bu yazımda sizlere devlet kitaplarında geçen ve çoğu ansiklopedi de önemli yer kazanmış yaratıkları tanıtacağım.

<OSMANLI>
     Zombiler ilk olarak Osmanlı zamanında görüldü. İsimleri "OBURLAR" dı. Oburlar, ölmüş yeniçerilerin mezardan çıkan ve yaratık olan hallerine denir. Osmanlının devlet kitaplarında yer alan Oburların genel özellikleri şunlardır;

  • Sadece geceleri çıkar.
  • Boyutları ve kiloları normal insandan katlarca fazla.
  • Evleri yağmalarlar.
  • Evlerde ki bütün erzakları bir birine katar. Domater, patates, ekmek, et vb. şeyleri bula bildiğince bir birine katar ve hepsini bir anda yerler.
  • Eğer ki insan görürse saldırırlar fakat öldürücü şeyler yapmazlar sadece onlarla savaşırlar.
  • Köylüler evlerine giren Oburları şu şekilde anlatır; "Çok büyüklerdi evimize girdiklerinde sanki bir boğa saldırdı gibi hissettik. Bize ne bulduysa fırlattı. Çatal,kaşık,taş,toprak."
  • Osmanlı, Oburları devlet kitaplarına "CADI" diye tabir edilen bir isimle yazdı.
  • Osmanlı da, Cadıların farklı anlamları vardı. Sadece büyü yapan değildi. Olağan üstü güçlere sahip yaratıklara denirdi. Cadılar şuan ki zamanımızda Vampir, Zombi, Cadı vb. türleri kapsıyordu.
  • Osmanlı bu yaratıkları yenmeye başladı. Öldürme şekillerinde kafasına ya da kalbine ne kadar zarar verseniz de ölmeleri imkansızdı. Fakat göbeklerine kazık sokan Osmanlı, onları birer birer hakladı. Yabancı bilim adamları ile yaptığı çalışmalar sonucunda Cadıların musallat olduğu köylerdeki mezarlarda yatan bütün yeni çerilerin mezarları açıldı vücudu hayla çürümemiş ve göbeği şişmiş olanların hepsinin göbeğine kazık çakıldı. Ve köy temizlendi.
     Evliya Çelebi, Oburlar hakkında bir sürü araştırma yaptı. Oburların kendisini göremedi fakat 
Seyahatnamesinden 100'lerce Cadı ile savaştığı öğrenildi.



     İçinde Cadı virüsü olan herkesin ağzına kızgın yağ döküldü, yürekleri çıkarıldı ve göbeklerine kazık çakıldı. O Günden bu güne o şekilde olaylar yaşanmamakta!



<AMERİKA>
     1800'lü yıllarda fakir bir adam ağzı yüzü kan içinde boş bir sokakta dolaşırken yardıma gelen bir kişi yer. Olayı görenler polise haber verir. Polis adamın kuduz olduğunu sanar. Fakir adam daha bir çok kişiye saldırırken polis tarafından kalbinden vurulur. Olayı gören bütün halk polise sinirli gözler ile bakmaktadır. Fakat orada önemli olan olay Fakir adamın ölmemesidir. Hızını arttırarak Polisin üzerine doğu koşan adamın kalbine Polis kaç defa ateş etse de nafile. Polis orada ölür. Diğer polislerden biri kafasına sıktığı Fakirin ölmesine bir türlü anlam verememişti.

     Bilim adamları bu konu hakkında çok fazla araştırma yaptı ve bulabildikleri tek kesin şey; "Canlı et sevdikleri ve kafalarına zarar vermeden ölmedikleri." Ne kadar araştırma yapsalar da buna bir çözüm bulamadılar fakat orada ısırılan herkesin öldürülmesi sonucu başka kimseye hastalık bulaşmadı.

Film sektörü bu zombileri iyi kullandı. Ve bir sürü insanın öldüğü bu olaylarla para kazanılmaya başlandı. Zombi filmleri o zamanlarda gerçeği anlattığı sanılırdı. Ve bu yüzden çok korkunçluk kazandı. O zamanlardaki zombi makyajı Fakir adamın yüzüne hitaben yapıldığı ve ağzına kan koyularak bir Aktörün zombi taklidi yapmasıydı. Fakat Bilim adamları zombilerin uzun bir süre öldürülmez ise vücudunun çürüyeceği ve daha korkunç görünüm alacağını açıkladı. Film sektörü 1900'lü yıllarda zombi makyajlarına bilim adamlarının sözlerine uyarak biraz daha korku kattı ve gelişimleri ilerledi. Şuan ki halleri bile 100 yıl sonra olacağı hallerden daha az korkunç. 50 yıldan bu yana bilim adamları bu konular hakkında hiç bir şey söylemedi. Fakat her an söyleyebilir ve zombi filmleri gelişebilir.
Google Plus' ta paylaş

About Unknown

    Blogger Comment
    Facebook Comment

0 yorum:

Yorum Gönder